Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


+11
AhMeT&SeLiM-night
The_Vampire_Girl
durgun
damla
happy
DaDlu-KaÇıK
Brra.
Kiraz*
Jo_WinCHésTéR
İdio-Path
bescheuertt
15 posters

    Siyah Melek 8.Bölüm

    avatar
    durgun
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 69
    Kayıt tarihi : 15/11/10
    Yaş : 30

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından durgun C.tesi Ocak 22, 2011 7:17 pm

    gerçekten çok güzel olmuş....harika ...merakla bekliyorum. Twisted Evil
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından happy C.tesi Ocak 22, 2011 9:41 pm

    çok güzeldii canım ellerine sağlık yakut onun geleceğine gördüyse niçin ters ters baktı ki acabaaa ???
    bescheuertt
    bescheuertt
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 104
    Kayıt tarihi : 26/10/10
    Yaş : 27

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından bescheuertt Paz Ocak 23, 2011 8:25 pm

    5.Bölüm Dönüşüm part 3
    Merte dönüp ''Beni buraya getirmiştin. Bir şey sorucam Yakut benim yanıma gelmeden önce neden ters ters bakıyordu?'' diye sordu. Mert sırıtarak ''O geleceği görür senin geleceğine bakmıştı.'' dedi. Daha sonra dolabı göstererek ''Ve üstünü giyin orada giysiler var'' dedikte sornra odadan çıktı. Dolaba gittim. Dolap bir sürü siyah elmise asılıydı. Dümdüz bir siyah elbiseyi aldım ve yatağa koyup çorabımı ve eteğimi çıkardım. Elbiseyi üstüme geçirdim. Kapıyı açtığımda Mert karşımdaydı. Gülümseyerek ''Yakışmış'' dedi. Başımla diğer odaları göstererek ''Bu odalarda ne var?'' diye sordum. Benim odamın yanındaki kapıyı gösterip ''Burası benim odam, diğeri ise banyo'' dedi. Ayta bile duramıyordum çok yorgun düşmüştüm. ''Ben çok yorgunum yatsam sakıncası olmaz diğmi?'' diye sordum. Mert gayet rahat bir şekilde ''Önemli değil yoruldun, bu gecede ay sönük.'' dedi. Ay sönük deyince şaşırmıştım. Tam sormak için ağzımı açtığımda o yanıtlamıştı '' Sen aynı zamanda ay kızısın, döğmen karanlıkta parlar ve ortaya çıkar tıpkı ayında gecede ortaya çıktığı gibi. Sen yatınca ayın ışığı azalacak. Zaten ayın ışığı hafif söndü çünkü sen yorgunsun. Ve sen farketmedin ama orda kan içindeyken ay kana bulanmış gibi kıpkırmızı oldu. Neyse sen yat dinlen unutma güneş ayın yarısıdır, sen birtek ay değil hem ay hem güneşsin'' dedi ve kapıyı kapattı. Doğrusu elbiseyi giydiğime pişman olmuştum. Elbieyi çıkarıp kenara koydum. Üstüme bol bir siyah tişört geçirdim. Evet garip gelebilir ama altımda baksır vardı, bazen altıma baksır giyerdim çünkü çok rahat olurdu. Yatağa girdiğimde yatak çok rahat gelmişti. Çok yorgun olduğun için çok geçmeden uyumuştum.
    6.Yeni Hayatım
    Yatağımdan büyük bir sarsıntıyla uyandım. ''Hadi kalk uykucu'' diyordu bir ses . Saatimin çaldığını düşünüp elimi yatağımın kenarına attım fakat elim boşluğa gelince yatağın kenarına vurdum. Büyük bir sarsıntıyla bağırarak yataktan kalktım. Mert ayakata durmuş bana bakıyordu. Tabi ya unutmuşum ben dönüşmüştüm. ''Sonunda'' dedi mert sırıtarak. Başımı kaşıyarak yataktan kalktım. Mert gözlerini baksıra dikmişti ''Baksırmı'' yüzü kıpkırmızı olmuştu. ''Çok rahatlar.'' dedim. Yüzümü hafifce gererek. Bütün kemiklerim kıtlatarak gerildim. Hayatımda hiç bu kadar rahat uyuduğumu hatırlamıyordum. Kapıdan çıkıp dün Mert'in gösterdiği banyoya gitim. Banyoyu görünce şok olmuştum. Klozetin rengi bile siyahtı. Diğer her şeyin şeyin ise gri. Yerler ve duvarlar ise beyazdı. Gerçekten çok hoş bir görüntü yaratıyordu. Serin bir duş almak istemiştim. Mert arkamdan gelip ''Havlun kapının arkasındaki siyah olan. Diş fırçan ise gri olan'' dedi ve çıktı. Kapının arkasında asılı olan havluyu alıp kenara koydum. Suyu ısıtıp üstümğ çıkarttıktan sonra küvete girdim. Sıcak su vücuduma aktıkca ben daha çok rahatlıyordum. Saçımı yıkayıp şampuhanladıktan sonra, havluya sıkıca sarılıp çıktım. Dişlerimi fırçaladım ve odaya gittim. Üstüme dünkü giydiğim elbiseyi giydim. Elbise askılıydı ve dizkapağıma kadar bütün vücudumu sarıyordu. Saçlarım belime kadar dümdüz iniyordu. Omzumdaki döğme açıkta kalmıştı ve çok güzel gözüküyordu. Mutfağa indiğimde mutfağı net olarak görebilmiştim. Merdivenin altında bir merdiven adaha vardı ve aşşağya iniyordu. Merdivenin tam karşısında bir kapı daha vardı. Aşşağıya inen merdivenin yanından oturma odasına giden kapının yanına kadar tezgah vardı. Karşımdaki kapının yanına yarım daire bir masa konulmuş ve duvara dayanmıştı. 2 sandalye konmuştu. Masanın üstünde kahvaltılıklar vardı. Mert içeri gelip ''İndiğine sevindim hadi yemek yiyelim.'' dedi ve sandalyelerden birine oturdu. Bende onun yanına oturdum. Mert yemeğini yerken bir yandanda konuşuyordu.
    ''Bu gün çok işimiz var, önce Meltem'in yanına gidicez, kendisi 1000 yaşındadır fakat adıyla hitap etmemizi ister çünkü 20 yaşında gibi duruyor. Daha sonra evi doldurmak için eşyalar alacağız. Sonrada sana giysiler ve almaya gidicez. istediğin ne varsa alacağız. Bilgisayar, gitar bunun gibi şeyler.''
    ''Bunların parasını nasıl ödeyeceğiz?''
    ''O iş kolay karıştırma bana bırak sadece?''
    ''Bir şey soracağım en üst katta ve aşağıya inen merdivenin altında ne var?''
    ''Bu şato 5 katlıdır. Açık alanla birlikte 6 katlı. En alt katta tüneller var. Bu katta oturma odası ve mutfak, üst katta ikimizin odası ve lavabo, 4. katı istediğin gibi döşeyebilirsin, yani istediğini yapabilirsin. O katta gizli bir kapı var orası kütüphane, 5. kat senin yeteneğini geliştirmen için çalışma odan. 6. kat teras katı, üstü açılabiliyor ve kapanabiliyor, ilginç değil mi?'' Yemeği yedikten sonra kendime gelmemi beklemeden hemen dışarı çıkmıştık. Yine nereden geçtiğimizi anlamdan birden şehir gibi bir yere geldik. ''İşte ana merkez. Bizim evimiz siyah gecede. Siyah gece şehrin adı.'' dedi. Bulunduğumuz yer gerçekten etkileyiciydi ve aynı zamanda kalabalıktıda. Bir sürü mağzalar vardı. Mert beni çekiştirip bir yere soktu. Mağza olduğunu sanmıştım fakat mağzaya benzemiyordu. Odanın dört bir yanı minderlerle doluydu. Önüne boncuklar asılmış bir kapıdan genç bir kadın geldi. Kadını görünce dilim tutulmuştu adeta. Hayatımda hiç bu kadar güzel birini daha görmemiştim. Saçları omuzlarına kadar dökülüyordu. Dalgalı ve simsiyahtılar. Gözleri mor idi. Üzerine Mor ile saiyah karışımı bir elbise giymişti. Yanıma gelip bana sarıldı ''Demek geldin siyah meleğim.'' dedi. Sesi beni benden almıştı sanki. ''Ananen seni bana emanet etti. Ben senin ikinci bir annenim.'' dedi. Geriye çekilerek gözlerimin içine baktı ''Zümrüt yeşili... Çok güzel. Mert otursana ayakta kalma.'' Mert gidip minderlerden birine oturdu. ''Sende otur tatlım, ben hemen gelicem'' dedi ve içeri gitti. Mertin yanına oturdum.
    ''Nasıl birisi?''
    ''Müthiş. Hayatımda gördüğüm en güzel kadın.''
    ''Kalbi daha güzeldir''
    ''1000 yaşında olduğuna eminmisin?''
    ''Hiç göstermiyor diğimi? Evet eminim'' dedi. Meltem (Yeni annem) elinde bir tabakla gelip yanıma oturdu. ''Kurabiye yer misiniz?'' Elime bir tane kurabiye aladım ''Teşekkür ederim''. ''Önemli değil canım''. Gerçektende kalbi görünüşünden daha büyük gözüküyordu. Benim annem asla böyle bir şey yapmazdı. Birden aklıma annem gelmişti. Hızla ayağa fırladım ''Annem'' diye bağırdım. Meltem kurabiye tabağını bırakıp ''Anneni sorun etme o herşeyi biliyor, korkmana gerek yok.'' dedi. Sakinleşmeye çalışarak yerime oturdum. Annemin tepkisini düşünmek bile istemiyordum. Oradan çıktımızda Ana merkezde herkez omzumdaki döğmeye bakarak hayranlıkla göz rengime bakıyorlardı. Neden herkez'in gözrengime bu kadar hayran olduklarını merak etmiştim. ''Mert neden herkez gözrengime hayran bir şekilde bakıyor?'' diye sordum. ''Şu ana kadar kimsenin göz rengi zümrüt yeşili olmadı. Zümrüt yeşili ölümsüzlüğü yani sonsuzluğu temsil eder. Efsaneye göre zümrüt yeşili gözlere sahip olan kişi ölümsüz olur ve istediği kişiyi ölümsüz yapabilir.'' dedi. Birden olduğum yerde durdum ve gözlerinin içine bakmaya başladım ''Yani ben ölümsüzmüyüm?'' diye sordum hayranlıkla. ''Aynen öyle'' dedi. ''Önce evi tamamlamak için mobilya alalım'' dedi ve bir mobilyacıya girdi. Gözüme çarpan ilk şey buzdolabı olmuştu. Mobilyacı dememişydi. Beyaz eşya ne alak. ''Burada ev döşemeyle ilgili herşey bulunur'' dedi. Aklının okunması bazen iyi olabiliyormuş demekki. ''Öyleyse eve öncelikle buz dolabı ve bulaşık makinesi, aynı zamanda çamaşır makinesi, oturma odasına daha iyi bir şifon daha geniş bir koltuk ve Pilazmayı koymak için daha dayanıklı bir sehpaya ihtiyacımız var ve birde fırın yada microdalgaya'' dedim. Kafamı kaldırdığımda bir çocuk bana bakıyordu. Mert ''Söylememe gerek yok duydun zaten'' dedi çocuğa sırıtarak. Çocuk gülümseyerek başını evet der gibi salladı ve gidip bir şeyler yazdı. ''Ve aynı zamanda senin odana daha geniş bir şifon, ufak bir kitaplık, daha büyük bir gardolap, geniş bir ayna, siyah armut ve gri masa. Birde bilgisayar masası. Ve 2 kişilik yatak.'' dedi. Tam ihtiyacımın olmadığını söylemek için ağzımı açmıştım ki hayır der gibi başını salladı. Aslında haklıydı ihtiyacım vardı fakat zorlamak istemiyordum.. 4.kattaki odaya orman havası vermeyi çok isterdim. Sanki ormanda gibi. Mert ''Gidelim'' dedi ve dışarı çıktı. Bende onun peşinden dışarı çıktım. Döşemecinin yanındaki elektironikciye girdi. Ve bütün aklımdan geçen ve isediklerimi saymaya başladı ''Bir leptop, electro gitar ..'' bundan sonra aklımdan geçenlere dikkat edecektim. Evle ilgili herşey bittikten sonra giysi mağzasına girdik. Ben direk siyah giysilerin olduğu yere gitmiştim. Evdeki (Şato) bütün giysiler elbiseydi bu yüzden etek tişört gömlek, çorap ayakkbı, kemer ve pantolon almıştım fakat hepsi siyah değildi. Buraya geldiğimden beri mutlu oluyordum ve siyah dışındaki renkleride beğeniyordum. Dışarı çıktımızda hava kararmıştı ve benim karnım çok acıkmıştı. Aldığımız bütün her şeyi mağazada bırakmış getirmeleri için adres bile vermemiştik. Mertle bir restoranda girdik. Yemekleri sipariş ettikten sonra ''Yarın gideceğin okulu görmek ister misin?'' dedi. Biraz telaşlanmıştım, okula tek gitmek istemiyordum. Onunda okula gidip gitmediğini merak ediyordum.
    ''Sen okula gidiyor musun?''
    ''Evet ben son sınıftayım. Sen 1. sınıftasın. Toplam 4 sınıf var. Başarılı olamasan tekrar okuyorsun tıpkı Dünyadaki gibi.''
    ''Öyleyse evet gitmek isterim.'' Garson yemekleri önümüze koydu. Sonrada bir şey konuşmadık. Mert'in düşünceli bir hali vardı. Mert kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakınca ona âşık olduğumdan kesin olarak emin olmuştum. Ona gerçekten deli gibi ve sırılsıklam âşıktım, fakat o bana âşık mıydı yoksa kardeşi gibi mi görüyordu onu bilemiyordum. Yemeği bitirdiğimizde bahsettiği gibi beni okula götürmüştü. İçeri girmemiştik fakat dışarıdan bakmıştık. Okulu görünce dilim tutulmuştu o kadar büyük ve güzel gözüküyordu ki. Mert'e dönüp ''Muhteşem'' dedim. Mert benim mutlu olduğumu görünce sevinmiş gibi gözleri parladı. Sanki oda benimle aynı şeyleri hissediyordu fakat kabul etmek istemiyordu, ama neden. Bütün yol boyunca bu soruyu düşünmüştüm. Eve girdiğimizde şok olmuştum. Dediğim bütün her şey yerleştirilmişti. Mutfağa buzdolabı, bulaşık makinesi, fırın ve mikrodalga yerleştirilmişti. Oturma odasına ise yeni ve daha geniş bir şifon konulmuş koltuklar yenileniş, plazmalık genişlemişti. Ve yeni bir sehpa konulmuştu. Bomboş olan oda şimdi doluydu. Odama çıktığımda mobilyaların hepsi yerleştirilmiş gitarım ve laptopum yerlerini almıştı. Çamaşır makinesi banyoya konmuştu. Mert’in bahsettiği boş odayı merak edip yukarı çıktım. Çıktığımda gözlerime inanamamıştım. Gerçektende orman gibiydi ve sanki sihir yapılmış gibi büyüktü. ''Ama nasıl?'' dedim kendi kendime. Mert aklımı okumuştu yoksa. ''Hayır, bunu sen yaptın. Yeteneğin yaptı'' Mert’in sesini arkamda duyunca korkmuştum. Dönüp ona baktım ''Ben mi?'' edim. Şok olmuştum. Mert odanın içinde yürüyerek birden gözden kayboldu. Nereye gittiğini merak edip onun peşinden koştum. Birden orman kütüphaneye dönüştü. Bahsettiği geçiş bu olmalıydı. Kütüphane o kadar genişti ki. ''Merak edipte öğrenmek isteğin her şeyi buradan öğrenebilirsin. Daha sonra Mert geçitten geri gitti. Bende onun peşinden gittim. Üst kata çıktığımda bütün her yer metalle kapılıydı. Metal yer, metal duvarlar. Burayı görünce biraz ürkerek aşağıya indim. Ondan sonra Mert ile bir şey konuşmamıştık. Biraz televizyon izleyip (Buradaki yayınlar bizimkilerden çok farklıydılar) yatmak için odama gittim. Üstüme bu gün aldığım siyah bol geceliği geçirdim. Tam yatacakken kapı açıldı ve içeri Mert girdi. Tam önümde durdu. Yüzümü ellerinin arasına alıp alnımdan öptü...


    En son bescheuertt tarafından Paz Ocak 23, 2011 11:09 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından Brra. Paz Ocak 23, 2011 8:38 pm

    Güzeeeel .D ybybybyb
    avatar
    durgun
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 69
    Kayıt tarihi : 15/11/10
    Yaş : 30

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından durgun Ptsi Ocak 24, 2011 5:05 pm

    harika olmuş ya.itiraf etmeliyim olayların bu şekilde gelişecegini hiç düşünmemiştim.tebrikkler. devamını merakla bekliyorum. bu arad mert kıza aşıkmı ya... Twisted Evil
    İdio-Path
    İdio-Path
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 219
    Kayıt tarihi : 02/08/10
    Yaş : 28

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından İdio-Path Ptsi Ocak 24, 2011 5:23 pm

    Nezamandan Beri siteye Giremiorumm.. Ve Okadr çokkk Bölüm Kaçırmışım kii... Hepsi Çok güzeldi.. Hikaye Başlardada çok güzeldi.. Ama şimdi İnanılmaz boyutlara ulaşmış..

    xD Teşekkürler ( Geç Okuduğum ama Yinede okuduğum Bütün Bölümler için.. Hepsi Bir Başka harikaydıı.. )
    bescheuertt
    bescheuertt
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 104
    Kayıt tarihi : 26/10/10
    Yaş : 27

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından bescheuertt Ptsi Ocak 24, 2011 7:02 pm

    Biraz kısa oldu üzgünüm :/

    6.Bölüm part 2

    Tam yatacakken kapı açıldı ve içeri Mert girdi. Tam önümde durdu. Yüzümü ellerinin arasına alıp alnımdan öptü ''Seni seviyorum... İyi geceler'' dedi ve odadan çıktı. Demek oda beni seviyordu. Bu itiraftan sonra bütün gece huzurlu ve rahat uyumuştum.

    Her zamanki gibi saatin sesiyle uyandım. Saati elime alır alaz fırlattım. Gözlerimi ovarak yataktan kalktım. Mert odaya girdi. Saati görünce şaşırış gibi ‘‘Anlaşılan seni benim kaldırmam gerekiyor.’’ Yataktan kalkıp dolaba gittim ‘‘Neden erken kaldırdın?’’ Giyecek giysi arıyordum. ‘‘Hatırlıyor musun bilmiyorum ama okula gideceğiz’’ dedi. Nasıl unutmuştum. ‘‘Peki, okul kıyafeti serbest mi?’’ bir yandan giyecek bir şeyler arıyordum. ‘‘İstediğini giyebilirsin tatlım’’ dedi ve odadan çıktı. Az önce bana tatlım mı demişti. Hoşuma gitmişti fakat tatlım sözcüğü biraz sinir bozucuydu. Kot pantolon, askılı siyah bir tişört, üstüme siyah bir hırka giyindim. Dikkat çekmemek için dövmeyi gizlemeye çalışıyordum. Şifon yere gidip saçlarımı taradım. Gözlerim gerçekten çok güzeldi ve çok dikkat çekiyordu. Aslında dikkat çekmeyi sevmezdim fakat böyle bir göz rengim olunca umurumda olmuyordu. Banyoya gidip yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım. Aşağıya indiğimde Mert kahvaltıyı hazırlamıştı. Bana bakıp ‘‘Dövmen sana çok yakışıyor’’ dedi ve yanıma gelip üstümdeki hırkayı çıkardı. Omzumun üstünden başını uzatıp ‘‘O dövme senin bir parçan. Saklamaya çalışma. Sen osun, oda sen. Bunu unutma.’’ Diye fısıldadı Sesi tüylerimin diken, diken olmasına neden olmuştu. Masaya oturup yemek yemeye başladı. Yanına oturup biraz çekinerek de olsa bende yemek yedim. Asıl benim sinir olduğum bütün herkesin bana bakması olacaktı. Yemek bittikten sonra yukarı çıkıp tekrar dişlerimi fırçaladım. Soğuk olabileceğini düşünüp hırkayı da aldım. Dışarı çıktımızda yine her zaman birden bire ana merkeze gelmiştik. Sonunda dayanamayıp sordum ‘‘Bunu nasıl yapıyorsun? Yani nasıl birden şehre iniyorsun?’’ dedim. ‘‘Burası sihirli bir ortam, gitmek istediğin yeri düşünmen yeterli.’’ dedi. Bu dediği ilgimi çekmişti. Bir ara deneyecektim.
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından Brra. Ptsi Ocak 24, 2011 7:28 pm

    çok kısaaa .d
    bescheuertt
    bescheuertt
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 104
    Kayıt tarihi : 26/10/10
    Yaş : 27

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından bescheuertt Ptsi Ocak 24, 2011 7:30 pm

    Brra. demiş ki:çok kısaaa .d

    6.bölüm bitimi çünkü. sonra 7.ciy koyucam o yüzden mecbur :/
    avatar
    durgun
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 69
    Kayıt tarihi : 15/11/10
    Yaş : 30

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından durgun Ptsi Ocak 24, 2011 10:47 pm

    arkadaşım hiç zaman kaybetmeden eklemişsin devamını...gerçektende çok sevindim yeni bölüme.olsun biraz kısa ama gayet güzel olmuş.devamını merakla bekliyorum. Twisted Evil
    bescheuertt
    bescheuertt
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 104
    Kayıt tarihi : 26/10/10
    Yaş : 27

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından bescheuertt Çarş. Şub. 02, 2011 2:02 pm

    7.İlk Gün
    Okula geldiğimizde gece gördüğümden daha büyük olduğunu fark ettim. Okula girdiğimizde herkes dövmeme bakmaya başlamıştı. Gözlerimi görmemeleri için başı eğip yürümeye başlamıştım. ‘‘Hırkayı giysem olmaz mı?’’ dedim. ‘‘Çekinmene gerek yok ayrıca, kafanı kaldır.’’ Dedi. Başımı yavaşça kaldırdım. Birden bütün herkesin boynu tutulmuşta çeviremiyorlarmış gibi bir hal aldı. Mert yanıma dibime gelip ‘‘Çocukların boynunu rahat bıraksan diyorum’’ diye fısıldadı sırıtarak. Ne yani ben mi yapmıştım bunu. Birden şaşırıp kıpkırmızı olmuştum. Herkes boynunu ovuşturmaya başlamıştı. Hepsi birini arar gibi etrafına bakınıyordu. Beni fark etmemeleri için. Boynumu ovuşturup etrafıma bakınmaya başladım. Başımı sağa ve sola oynatıp bıraktım.
    ‘‘Güzel fikir.’’
    ‘‘Sağ ol’’
    ‘‘Ben ilk kattayım sende 3. kat. Seni sınıfına bırakmamı ister misin?’’
    ‘‘Evet, iyi olur.’’ Dedim. Mert tamam der gibi başını salladı. Üçüncü kata çıktığımızda sağa dönüp üzerinde ‘‘R’’ yazan bir sınıfın önünde durdu. ‘‘İşte senin sınıfın, iyi dersler. Seni seviyorum’’ deyip alnımdan öptü ve gitti. Bu sözü daha çok duyacağıma emindim. Sınıfa girdiğimde Meltemin yanına gittiğimizde olduğu gibi minderlerle kaplıydı. Duvar kenarına geçip dövmemi kapatacak şekilde yaslandım. Sınıfta birkaç kız vardı. Yerde halıfleks seriliydi. Ayakkabıların çıkartılıp çıkartılmadığını anlamak için kızların ayağına baktım. Hepsinin ayağında ayakkabı vardı. Zaten çıkartılsaydı Mert söylerdi. İçeri saçlarını dikmiş lacivert göz renginde bir çocuk girdi. Kızlardan biri koşarak çocuğun yanına gitti. Kızın saçları sarıydı. Gözleri ise kıpkırmızıydı ve çok güzel gözüküyordu. İkisi de birbirine deli gibi bakıyordu. Her hallerinden birbirlerine deli gibi âşık oldukları belli oluyordu. Gözlerimi görmemeleri için başımı öne eğdim. Yan gözle onlara bakmaya başladım. Kız çocuğun elini tutup oturduğu yere götürdü. Kız duvar kenarına oturdu, çocukta yanına oturdu. Çocuk kızı kollarının arasına alıp sardı, kız başını göğsüne yaslayıp gözlerini kapadı. Bende duvara iyice yaslanıp yerleştim. Sınıf yavaş, yavaş gelmeye başlamıştı. Yanımdaki mindere kimse oturmamıştı ki ben buna sevinmiştim. İçeri genç bir bayan girdi. Saçları omzuna kadar geliyordu, karamel rengindeydiler. Gözleri turuncuydu. ‘‘Bugün gücünüzü istem dışı kullanmamayı öğreneceğiz.’’ Dedi. Bir çocuk ‘‘Ben biliyorum hocam ben bildikten sonra öğretmenize gerek yok.’’ dedi. Saçları kısa ve dikiliydi. Gözleri ise Cam rengine yakın bir tonda yeşildi. Çokta ukala bir çocuktu. Kendini ne sanıyordu bu. Mert buradaki kişilerin kişiliklerinin böyle olmadığını söylemişti fakat bu çocuk Mert’in anlattığının tam zıttı idi. Çocuk tahtaya kalktı. Ne ukala bir çocuktu. Hoca ‘‘Samet yerine oturur musun lütfen.’’ Dedi. Samet 1 dakika der gibi elini kaldırdı. Ne sinir bir çocuktu böyle. Başında aşağı şimşek çakmasını ne çok isterdim. Birden ışıklar yandı ve başından aşağıya şimşekler çaktı. Çocuk öfkelenmiş gibi sarı saçlı kıza baktı. Kız ellerini havaya kaldırarak ‘‘Ben yapmadım hocam’’ dedi. Demek ki onun yeteneğini şimşeklerle ilgiliydi. Ben olduğum yerde ufacık hale gelerek duvara iyice yaslandım. Hoca ‘‘Kim yaptı bunu.’’ Dedi. Yapmayın ama hak etmişti. Elimi hafifçe kaldırıp ‘‘Sanırım ben yaptım’’ dedim. Sesim o karda kısık çıkmıştı ki ben bile zor duymuştum. ‘‘Demek senin yeteneğinde elektrikle ilgili’’ dedi. ‘‘Hayır, ben…’’ gerisi söyleyememiştim. Hoca gözlerimi yeni fark etmiş gibi gözlerimin içine bakarak ‘‘Özel birisin nerede oturuyorsun.’’ Dedi. ‘‘Siyah gece’’ dedim. Samet “Sallıyor. Orada herkes oturmaz. Benim gibi özel şahıslar oturabilir.’’ Dedi. Harika aynı yerde oturuyordum. Sanırım ölmesi fazla sürmeyecek idi. Burada birini öldürmenin cezası çok ağırımıdır acaba. Kestane renk saçları olan bir kız ayağa kalkıp ‘‘Sen kendini çok önemli sanıyorsun fakat daha kendini sevdirmeyi bile beceremiyorsun. Ve ayrıca sana bir dost tavsiyesi siyah melekle uğraşmamalısın az önce neler olduğunu gördün. Hiç böyle bir şimşek görmediğine iddiasına bile girerim. Az önce seni öldürmediği için şanslısın. Burada birini öldürmenin cezası sürgündür fakat öldüreceğin kişi sen isen ödül verilir.’’ Dedi. Biraz daha dikkatli bakınca kızın Samet’e Samet’in ise kıza âşık olduğunu fark ettim. Kız çok haklıydı, böyle birini öldürmenin ödülü ne kadar büyük olurdu acaba? Kızın gözleri türkuaz idi ve bir ışık gibi parlıyordu adeta. Hoca ‘‘Siyah melek he ilginç, Her neyse oturun yerinize. Burçak sende’’ dedi. Burçak ve Samet yerlerine oturdu. Şimdide telapati kurabilen biri bütün sınıfa siyah melek olduğumu söylemişti. Dersin sonuna kadar duvara yapışmış bir şekilde hocayı dinlemiştim. Samet zil çalınca yanıma gelip tam tepemde dikildi.
    DaDlu-KaÇıK
    DaDlu-KaÇıK
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 764
    Kayıt tarihi : 12/05/10
    Yaş : 94

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından DaDlu-KaÇıK Çarş. Şub. 02, 2011 9:22 pm

    vhay...süper...biri şu sameti dövsün yha...
    İdio-Path
    İdio-Path
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 219
    Kayıt tarihi : 02/08/10
    Yaş : 28

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından İdio-Path Çarş. Şub. 02, 2011 10:27 pm

    Harikaaa... Harikaaa.. Diyecek Söz yok.. xD Bu bölümü Pc nin başında nasıl bi yüz ifadesiyle okuduğumu görsen Güleceğine bahse girerim.. Nese Şekilden şekile girdim.. Süper Yazıosun Çok zevkli Bi hikaye.. Yazarınında Zevkli biri olduğunu ortaya çıkarıo.. Teşekkürler Bu bölüm için.. Very Happy
    asezgin
    asezgin
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 59
    Kayıt tarihi : 30/12/10
    Yaş : 37

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından asezgin Perş. Şub. 03, 2011 2:18 pm

    çok güzel bir hikaye canım süpersin Very Happy yb bekliyoruzzzzzzzzzzzz lol!
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından Brra. Perş. Şub. 03, 2011 2:57 pm

    ybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybyb Very Happy Very Happy Very Happy Razz
    juvijuvi
    juvijuvi
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 743
    Kayıt tarihi : 29/03/10
    Yaş : 26

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından juvijuvi Perş. Şub. 03, 2011 3:40 pm

    vaaay çok güzel bölümler canım Very Happy
    devamını bekliyorum ve ayrıca samete gıcık oldum xD
    avatar
    durgun
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 69
    Kayıt tarihi : 15/11/10
    Yaş : 30

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından durgun Perş. Şub. 03, 2011 6:16 pm

    samete sinir oldum.harika yazmışsın devamını merakla bekliyorum. Twisted Evil
    bescheuertt
    bescheuertt
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 104
    Kayıt tarihi : 26/10/10
    Yaş : 27

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından bescheuertt Cuma Şub. 04, 2011 1:41 am

    7.bölüm part 2
    Samet zil çalınca yanıma gelip tam tepemde dikildi. Ukala bir tavırla ‘‘Siyah melekmiş madem öylesin hani dövmen göstersene.’’ Dedi. O anda sinirimden patlamamak için deli olmuştum. Burçak yanıma gelip ‘‘Selam ben Burçak, Sen o ukalayı aldırma. Dövmeni göster de mors olsun.’’ Dedi. Doğrusu bunu yapmak istemiştim fakat gösteriş yapmak istemiyordum. Sarı saçlı kız yanıma geldi, arkasından saçlarını dikmiş olan çocuk (Sevgilisi) geldi. Sarışın kız gülümseyerek ‘‘Merhaba Ben Gizem.‘‘ Yanında ki çocuk ‘‘Bende Emre’’ Dedi. Biraz çekinerek de olsa ‘‘Bende Gökçe… Gökçe Su.’’ Dedim. Emre ve Gizem aynı anda ‘‘Memnun oldum’’ dediler, sonrada birbirlerine bakıp gülümsediler. Burçak ‘‘Bende memnun oldum’’ dedi. ‘‘Bende’’ dedim fakat sesim çok kısık çıkmıştı. Mert kapının önünde durup ‘‘Bakıyorum birileri yeni hayatına alışmaya başlıyor’’ dedi gülümseyerek. Sesi çok hoşuma gitmişti. Burçak ve Gizem dışında sınıfta ki bütün kızlar derin bir iç çekmişlerdi. Sinirden deli olmuştum. Kızlarla bir şey yapmamak için kendi yumruklarımı sıkıyordum. Birden önümde toplanan herkes korkuyla geriye çekildi. Burçak ‘‘Sakin olmalısın’’ dedi. Bütün herkesin gözü yumruklarımdaydı. Sadece yumruklarımı sıkmıştım neden bu kadar büyültmüşlerdi ki. Yumruklarıma baktığımda yumruğumun etrafının elektriklerle kaplı olduğunu fark ettim. Bu iş gittikçe garipleşmeye başlıyordu. Mert yanıma gelip beni ayağa kaldırdı. Dışarı çıkarıp kapının arkasına götürdü. Omuzlarımdan tutup ‘‘Sinirlenmene gerek yok. Onlar yalnızca bakabilirler. Ben seninim. Bunu sakın unutma’’ dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu. Yumruklarımı gevşettim. Elimdeki kalan son elektrik parçası da yok oldu. ‘‘İş de böyle rahatla.’’ dedi. Sizce de biraz garip değil mi. Hayattan bıkmış ölümün zerresine kadar gelmiş, başkalarını geçtim kendine bile değer vermeyen biriyken, şimdi yabancı bir gezegende özel olarak seçilmiş, milyonlarca kişinin arasından en güçlü benim olmam. Bir şans, tesadüf ya da olasılıktan çok daha farklı bir şeydi. Bu benim kaderimdi. Fakat neden bu kader bana verilmişti? Sanırım bazen sahip olduğumuz şeylerin nedenini düşünmemeliyiz. Çünkü bu hayatta aradığımız soruların cevabını bulamayacağımız şeylerde var. Öyleyse hayat aslında hiçbir zaman sorularımızın gerçek cevabını vermemiştir. Zaman ise hayatın bir parçası olmuş ve sonsuza dek sürmesi için ona yardım eden bir kader dostu olmuştu. Derin bir nefes aldım ve gözlerimi sıkıca kapattım. Eğer istediğim her şeyi yapabiliyorsam içerdekilerin sesini de duyabilirdim. Konsantre olmaya çalıştım. Sadece sınıftakileri düşünmeye çalıştım. Başımı arkaya dayadım ve ciğerlerimin alabileceği kadar oksijeni içime çektim. Burçak “Gerçekten çok şanslı. Fakat az önceki şeyleri gördükten sonra biraz korktum doğrusu.” Samet “Ah yapma tatlım tamda adamından korkmuşsun, ben seni korurum korkmana gerek yok” dedi alaycı bir sesle. Burçak “Kapat çeneni seni sersem.” Samet ciddi bir ses tonuyla “Ah bebeğim seni sevdiğimi biliyorsun fakat ne yaparsın işte ben böyleyim. Sen benim ol inan bana değişirdim…”
    “Bunu yapmayacağımı biliyorsun, ısrar etmeyi kes artık.”
    “Hah. Beni istediğini sende biliyorsun. Yalnızca bir defa ‘evet’ desen. Şu anda duyduğum kalp atışların bana ait olsa.”
    “Lütfen artık sus Samet.” Emre araya girerek “Samet kızı rahatsız etmeyi bırak.” Dedi. Samet sinirli bir şekilde “Sen karışma kapat çeneni ve kendi işine bak.” Dedi. Gizem “Hey. Ona böyle davranamazsın.” Ve birden beynim benden kopup bir tüy gibi havalanarak sınıfa doğru ilerledi. Şimdi seslerden öte aynı zamanda görüntülerde vardı. Samet benim oturduğum duvar köşesinde oturmuştu. Tepesinde Gizem durmuş ona öfkeli bir şekilde bakıyordu. Burçak “İşte bu davranışların yüzünden seninle birlikte değilim.” Burçak çok sinirlenmişe benziyordu. Bu Samet ne kadar uyuz biriydi böyle. Samet “Pekâlâ, eğer düzgün davranırsam benimle olur musun?” Burçak “Sen önce bir düzgün davran da.” Samet “Tamam bebeğim kızma hemen. Şey… Özür dilerim… Emre” diye geveledi ağzında. Biraz daha ileriye gitmeyi denedim. Sınıftan dışarı çıkmayı. Beynim yine benden uzaklaştı ve bahçedeki iki çiftin yanına doğru uçtu. Kız duvarına yaslanmıştı. Çocuk ise elini duvara dayamıştı. Kız elini çocuğun göğsüne yerleştirdi. Kızın ne yaptığını hisse biliyordum. Kız ateş elementini hareket ettirebiliyordu ve çocuğun vücuduna ısı yolluyordu. Çocuk başını arkaya attı, bu hoşuna gitmişe benziyordu. Beynim iyice uzaklaşarak şehre uçtu. Her yer kalabalıktı. Tüm insanların yüzünde mutlu bir gülümseme vardı. Beynim tekrar bulunduğum yere geri çekildi. Gözlerimi yavaşça açtım. Havada uçuyordum. Yavaşça aşağıya inerek parmaklarımın üstünde durdum. Yere tam bastım ve gözlerimi ovuşturdum. Mert karşımda durmuş bana bakıyordu. Etrafıma bakındım. Burçak, Gizem, Emre ve Samet arkamda durmuş suratlar şaşkınlıkla donakalmışlardı. Üstüme toz gelmiş gibi üstümü sirkeledim. Daha sonra Burçakların olduğu tarafa dönerek “Şey… Sanırım yine tuhaf bir şey yaptım” dedim tek kaşımı kaldırarak. Burçak birden “Aman tanrım bu harikaydı” diye çığlık attı. Benim dışımda herkes korkudan sıçramıştı. “Bu sefer ne yaptım?” diye sordum. Emre sırıtarak “Daha ne yapabilirdin ki ışık saçarak havada uçuyordun.” Dedi. Işık saçarak havada mı uçuyordum? “Nasıl yani?” Burçak heyecandan nefes nefeseydi “Özellikle o siyah ejderha süperdi.” Dedi. Neler olduğunu bir türlü anlayamamıştım. Mert yanıma geldi ve gülümseyerek “Az önce dönüşümünün ikinci aşamasını tamamladın. Sen havada uçarken etrafında siyah dumandan bir ejderha dans ediyordu. Buda kutsal varlığını kazanmış olduğunu gösteriyor. Ejderha senin içinde bir yerlerde, senin ihtiyacın olduğu her zaman sana yardım edecektir. O senin bir benliğin. Etrafında ışık saçman ise ikinci evrenin tamamlandığını gösteriyordu.” Dedi. Bu iş kesinlikle İyice tuhaflaşıyordu. Özel yeteneğimi ne zaman kullansam, bir süre sonra başım ağrımaya başlıyordu. Elimle hafifçe başımı ovuşturdum. Demek ki konsantre olduğum zaman yeteneğimi kullanabiliyordum. Eğer yeteneğim sınırsız ise, bir insanı dört bin parçaya bile bölebilirdim. Karşıya baktığımda öğretmen karşımda durmuş bana bakıyordu. Hafifçe gülümseyerek başıyla sınıfı gösterdi. Yavaş adımlarla sınıf girdim ve en köşe yerimi aldım. Ömür boyu yaşayacaksam eğer, edineceğim tecrübelerde bir sonraki hatamı örtmesi gerekirdi. İnsanlara sıcak yaklaşmam ve onlarla çabuk iletişim kurmam gerekecekti fakat daha önce bir insanla hiç yakınlaşmayı denememiştim ki. Beynimde bir ses yankılandı "Unutma güç içinde, sadece iste" ses aynen erkek sesi gibiydi, güçlü, şefkatli ve bir o kadarda merhamet doluydu. Ses bana huzur vermişti. Sırtımı duvara yasladım ve yüzümü hocaya döndüm. Hoca eliyle beni çağırdı. Oturduğum yerden kalktım ve hocanın yanına gittim. Kulağıma doğru eğildi ve “Aşağıya in ve görevlinin dediklerini yap.” diye fısıldadı. Tamam der gibi başımı salladım ve koşar adımlarla aşşağıya indir. O anda öylece kala kalmıştım. Önümde Kocaman bir ayı duruyordu. Kesinlikle kafayı yemiştim. Şehrin ortasında bir ayı mı? Birden üstüme atladı. Onu geriye itmeye çalıştım fakat üstüme düşmüştü. Pençesini kaldırdı ve üstüme doğru hızla savurdu. ‘Güç içinde’ dedi yine o ses. Konsantre olmaya çalıştım fakat ayı üstümdeyken yapamıyordum. Ayının pençesi boğazımı sıyırark geçti. Bir inleme sesi duydum. Kafamı çevirip bakmayı denedim fakat yapamıyordum. Biraz düşününce o sesin bana ait olduğunu fark ettim. Boynumdan aşşağıya akan sıcak bir şey hissettim. Zorda olsa elimle boynuma dokundum. “Kan” diye fısıldadım. Ayı birden yok oldu. Hoca tepemde durmuş bana bakıyordu. “Üzülme bir dahaki sefere sınavı geçersin.” Sınavmı? Bir sınav içinmi hayatımı tehlikeye atmıştım. Lanet olsun. Hoca elini uzattı ve beni kaldırdı. Elimi tekrar boynuma götürdüm. Yara veya kan yoktu. “Onlar sadece bir halisilasyondan ibaretti.” Bu saçmalık nerden çıkmıştı böyle. Orada korkudan ölebilrdim. Hoca güldü ve “sınıfa” dedi. Koşar adımlarla sınıfa girdim. Gizem yanıma geldi “Dert etme halledersin. Bize gore çok cesurdun.” Gülümseyerek baktım. O kadar mutlu ve huzurlu gözüküyordu ki. Gözlerinin içi parlıyordu. Emre geldi ve elini Gizemin omzuna koydu. Zil çalmış olmalıydı. Mert “hey” diye bağırdı. Arkamı dönüp ona baktım. Kapıya dayanmış ellerini birbirine bağlamış sırıtarak bana bakıyordu. “ilk sınavınız kötü geçmiş küçük bayan.” Yüzümü buruşturup ona baktım. Bir kahkaha attı. Onun gülüşünü görünce bende gülümsedim. Burçak gülümseyerek “Hey! sınavın kötü geçmiş fakat çok soğuk kanlıymıyşsın.” Dedi. “Belki” dedim sırıtarak. Bu insanlara güveniyordum. Bir sebebi yoktu fakat güveniyordum. Mert “Ayı olayı saçmaydı, belki daha farklı bir şey çıkabilirdi karşına. O gördüğün sadeec başlangıç ve gerçek bile değil. Gerçek savaşıcaklarının yanında çocuk oyuncağı kalıcak.” Dedi. Gerçek savaşıcaklarım? Çocuk oyuncakları?
    “Nasıl yani?”
    “Basbaya işte. Özel yeteneği olan kötüler, vampirler.”
    “Vampir derken.”
    “Burası dünya değil.”
    “Evet, ama….”
    “Aması yok tatlım.”
    “Burada sadece iyilerin olduğunu söylemiştin.”
    “Yalnızca bir kesimi. Diğer kesim kötülere aittir. Kötülüğü seçenlere.”
    “Yalnızca vampirmi?”
    “Vampirler, ejderhalar, buraya gelip içini kötülük bürüp otarafa geçenlerve daha birsürü.”
    “Ve bana bunu yeni söylüyorsun?”
    “Kızma.” Dedi sırıtarak. Bende sırıtarak başımı iki yana salladım. Elimi boş ver gibi yapıp kapıdan çıktım. Hala gülüyordum. Önümdeki çocuğa çarpmamak için son anda durdum. Kafamı kaldırıp ona baktım. Gözleri ve saçları siyahtı. “Pardon” dedim ve yoluma devam etmek için sağa adım attım fakat oda benimle sağa adım attı. Sola doğru ,ilerlediğimde oda sola yürüdü. Gülümseyerek “Özür dilerim.” Dedi. Elini uzattı “Merhaba, ben Buğra. Sende Su’sun diğmi. Okulun yeni meleği” Dedi. “Şeyy… eve… evet” dedim. “Memnun oldum” dedi. “Bende” dedim. Karşıdan Yağkut elini kaldırdı “Hey! Selam.” Diye bağırdı.
    asezgin
    asezgin
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 59
    Kayıt tarihi : 30/12/10
    Yaş : 37

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından asezgin Cuma Şub. 04, 2011 1:42 pm

    çok güzel bir bölümdü canım Very Happy su bakalım daha neler başaracak Dans Et sanki buğra da birşeyler var gibi geldi:D yb lerde görücez artık bom
    bescheuertt
    bescheuertt
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 104
    Kayıt tarihi : 26/10/10
    Yaş : 27

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından bescheuertt C.tesi Şub. 05, 2011 8:12 pm

    Gökçe Su
    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Gakae_10

    Mert
    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Mert10

    Yakut
    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Yakut10

    Meltem
    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Meltem10

    Samet
    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Samet10

    Burçak
    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Buraak10

    Gizem
    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Gizem10

    Emre
    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Emre10
    avatar
    durgun
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 69
    Kayıt tarihi : 15/11/10
    Yaş : 30

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından durgun Paz Şub. 06, 2011 2:19 pm

    olaylar yavaş yavaş gelişmeye başlıyor.umarım yeni bölüm hemen gelir.devamını merakla bekliyorum.bu arada bu bölüm süper olmuş. Twisted Evil
    avatar
    ^^wAps^^
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 35
    Kayıt tarihi : 02/01/11
    Yaş : 31

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından ^^wAps^^ Perş. Şub. 10, 2011 10:16 pm

    ay... iki yb kaçırmışım.. çok güzeldiler.. yenilerini bekliyorm....
    bescheuertt
    bescheuertt
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 104
    Kayıt tarihi : 26/10/10
    Yaş : 27

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından bescheuertt Cuma Şub. 11, 2011 7:49 pm


    7.bölüm part 3

    Samet zil çalınca yanıma gelip tam tepemde dikildi. Ukala bir tavırla ‘‘Siyah melekmiş madem öylesin hani dövmen göstersene.’’ Dedi. O anda sinirimden patlamamak için deli olmuştum. Burçak yanıma gelip ‘‘Selam ben Burçak, Sen o ukalayı aldırma. Dövmeni göster de mors olsun.’’ Dedi. Doğrusu bunu yapmak istemiştim fakat gösteriş yapmak istemiyordum. Sarı saçlı kız yanıma geldi, arkasından saçlarını dikmiş olan çocuk (Sevgilisi) geldi. Sarışın kız gülümseyerek ‘‘Merhaba Ben Gizem.‘‘ Yanında ki çocuk ‘‘Bende Emre’’ Dedi. Biraz çekinerek de olsa ‘‘Bende Gökçe… Gökçe Su.’’ Dedim. Emre ve Gizem aynı anda ‘‘Memnun oldum’’ dediler, sonrada birbirlerine bakıp gülümsediler. Burçak ‘‘Bende memnun oldum’’ dedi. ‘‘Bende’’ dedim fakat sesim çok kısık çıkmıştı. Mert kapının önünde durup ‘‘Bakıyorum birileri yeni hayatına alışmaya başlıyor’’ dedi gülümseyerek. Sesi çok hoşuma gitmişti. Burçak ve Gizem dışında sınıfta ki bütün kızlar derin bir iç çekmişlerdi. Sinirden deli olmuştum. Kızlarla bir şey yapmamak için kendi yumruklarımı sıkıyordum. Birden önümde toplanan herkes korkuyla geriye çekildi. Burçak ‘‘Sakin olmalısın’’ dedi. Bütün herkesin gözü yumruklarımdaydı. Sadece yumruklarımı sıkmıştım neden bu kadar büyültmüşlerdi ki. Yumruklarıma baktığımda yumruğumun etrafının elektriklerle kaplı olduğunu fark ettim. Bu iş gittikçe garipleşmeye başlıyordu. Mert yanıma gelip beni ayağa kaldırdı. Dışarı çıkarıp kapının arkasına götürdü. Omuzlarımdan tutup ‘‘Sinirlenmene gerek yok. Onlar yalnızca bakabilirler. Ben seninim. Bunu sakın unutma’’ dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu. Yumruklarımı gevşettim. Elimdeki kalan son elektrik parçası da yok oldu. ‘‘İş de böyle rahatla.’’ dedi. Sizce de biraz garip değil mi. Hayattan bıkmış ölümün zerresine kadar gelmiş, başkalarını geçtim kendine bile değer vermeyen biriyken, şimdi yabancı bir gezegende özel olarak seçilmiş, milyonlarca kişinin arasından en güçlü benim olmam. Bir şans, tesadüf ya da olasılıktan çok daha farklı bir şeydi. Bu benim kaderimdi. Fakat neden bu kader bana verilmişti? Sanırım bazen sahip olduğumuz şeylerin nedenini düşünmemeliyiz. Çünkü bu hayatta aradığımız soruların cevabını bulamayacağımız şeylerde var. Öyleyse hayat aslında hiçbir zaman sorularımızın gerçek cevabını vermemiştir. Zaman ise hayatın bir parçası olmuş ve sonsuza dek sürmesi için ona yardım eden bir kader dostu olmuştu. Derin bir nefes aldım ve gözlerimi sıkıca kapattım. Eğer istediğim her şeyi yapabiliyorsam içerdekilerin sesini de duyabilirdim. Konsantre olmaya çalıştım. Sadece sınıftakileri düşünmeye çalıştım. Başımı arkaya dayadım ve ciğerlerimin alabileceği kadar oksijeni içime çektim. Burçak “Gerçekten çok şanslı. Fakat az önceki şeyleri gördükten sonra biraz korktum doğrusu.” Samet “Ah yapma tatlım tamda adamından korkmuşsun, ben seni korurum korkmana gerek yok” dedi alaycı bir sesle. Burçak “Kapat çeneni seni sersem.” Samet ciddi bir ses tonuyla “Ah bebeğim seni sevdiğimi biliyorsun fakat ne yaparsın işte ben böyleyim. Sen benim ol inan bana değişirdim…”
    “Bunu yapmayacağımı biliyorsun, ısrar etmeyi kes artık.”
    “Hah. Beni istediğini sende biliyorsun. Yalnızca bir defa ‘evet’ desen. Şu anda duyduğum kalp atışların bana ait olsa.”
    “Lütfen artık sus Samet.” Emre araya girerek “Samet kızı rahatsız etmeyi bırak.” Dedi. Samet sinirli bir şekilde “Sen karışma kapat çeneni ve kendi işine bak.” Dedi. Gizem “Hey. Ona böyle davranamazsın.” Ve birden beynim benden kopup bir tüy gibi havalanarak sınıfa doğru ilerledi. Şimdi seslerden öte aynı zamanda görüntülerde vardı. Samet benim oturduğum duvar köşesinde oturmuştu. Tepesinde Gizem durmuş ona öfkeli bir şekilde bakıyordu. Burçak “İşte bu davranışların yüzünden seninle birlikte değilim.” Burçak çok sinirlenmişe benziyordu. Bu Samet ne kadar uyuz biriydi böyle. Samet “Pekâlâ, eğer düzgün davranırsam benimle olur musun?” Burçak “Sen önce bir düzgün davran da.” Samet “Tamam bebeğim kızma hemen. Şey… Özür dilerim… Emre” diye geveledi ağzında. Biraz daha ileriye gitmeyi denedim. Sınıftan dışarı çıkmayı. Beynim yine benden uzaklaştı ve bahçedeki iki çiftin yanına doğru uçtu. Kız duvarına yaslanmıştı. Çocuk ise elini duvara dayamıştı. Kız elini çocuğun göğsüne yerleştirdi. Kızın ne yaptığını hisse biliyordum. Kız ateş elementini hareket ettirebiliyordu ve çocuğun vücuduna ısı yolluyordu. Çocuk başını arkaya attı, bu hoşuna gitmişe benziyordu. Beynim iyice uzaklaşarak şehre uçtu. Her yer kalabalıktı. Tüm insanların yüzünde mutlu bir gülümseme vardı. Beynim tekrar bulunduğum yere geri çekildi. Gözlerimi yavaşça açtım. Havada uçuyordum. Yavaşça aşağıya inerek parmaklarımın üstünde durdum. Yere tam bastım ve gözlerimi ovuşturdum. Mert karşımda durmuş bana bakıyordu. Etrafıma bakındım. Burçak, Gizem, Emre ve Samet arkamda durmuş suratlar şaşkınlıkla donakalmışlardı. Üstüme toz gelmiş gibi üstümü sirkeledim.
    İdio-Path
    İdio-Path
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 219
    Kayıt tarihi : 02/08/10
    Yaş : 28

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından İdio-Path Cuma Şub. 11, 2011 9:30 pm

    Şeyy... Özür Dilerim Ama Imm.. Yani.. Bu Bölümü Daha Önce Göndermiştin.. Zaten Okuduk bu bölümü.. Ayrıca bundan Sonraki bölümünde Okuduk. Very Happy İşte Şu Ejderhanın Kızın Etrafında Dans etmesi Bölümü ,,, Buğra Ve Yakutun Gökçeye Selam Verdiği Bölümü Falanda okuduk,Ayrıca Bu beyninin Uçmasını (!) Ve ikinci evresini tamamlamasını Sonrada sınav Olayında başarısız olmasını da Bilioruz.. Very Happy, Immm.. Bi Yanlışlık Yapmış Olabilirmisinn?? Bende Diorum.. Yhaa Daha Önce okumadım mı Bu Bölümü Benn ?? Yoksa Rüya Falanmı Gördüm Dedim Kendi Kendime.. Ahh Ahh keşke öyle olsaydı.. Koptum Koptum Ne biliyim olacakları Önceden Rüyamda Görürdüm.. Very Happy bu sayede Yb leride Önceden Okumuş olurdum.. Hahaha.. Hahahah.. Very Happy Koptum
    avatar
    durgun
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 69
    Kayıt tarihi : 15/11/10
    Yaş : 30

    Siyah Melek 8.Bölüm - Sayfa 4 Empty Geri: Siyah Melek 8.Bölüm

    Mesaj tarafından durgun C.tesi Şub. 12, 2011 11:45 am

    ya bu iki bölüm öcedende vardı degilmi. sadece resim eklenmiş. Razz
    ama ben yeni bölümü merakala bekliyorum.umarım fazla beklmeyiz.... tongue

      Forum Saati Salı Mayıs 07, 2024 1:02 am